chat
23 Temmuz 2007 Pazartesi
Grupo.Axe.Capoeira.-.Art.of.Balance
CD1 (save target as...) - 187MB
CD2 (save target as...) - 157MB
Mestre BARRAO
GRUP AXE CAPOEİRA
Üstden Cd1 ve CD2 yi tıklayarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz
Capoeira Müzikleri tıklayın ve indirin
Berimbrown.rar
Capoeira_Bahia.rar
Cantigas_de_Roda_de_Capoeira_Grupo_Muzenza.rar
Cordao_de_Ouro.rar
Mestre_Leopoldinha-Angola_Capoeira.zip
ABADA_-_Musicas_de_Capoeira_vol_4.rar
Abada_-_Musicas_de_Capoeira_vol_1.rar
Pedir_o_Axe_-_Mestre_Acordeon.rar
A_Saga_do_Urucungo.zip
Mestrando_Charm_-_Contigas_Ineditas_de_Capoeira.rar
Taekwondo NEdir?
MESTRELER ( USTALAR )
Mestre Bimba her şeye rağmen, polislerin takibini de dikkate almayarak, genç yaşta Capoeira öğretmeye başladı. Gerûlio Vergas'ın 1930 yılında Capoeira'yı yasal hale getiren onayı ile Mestre Bimba yeni bir tarz yarattı. Bu tarza "Luta Regional Baiana" ismini verdi, ama daha sonra Capoeira Regional adıyla tanındı. Mestre Bimba, saygı duyulan ve korkulan bir dövüşçüydü. Ona üç vuruş diyorlardı ve ataklarına kimse karşı koyamıyordu. Örneğin, 1931 yılında Praça de Sô'deki Odeon Parkı'nın açılışında, Mestre Bimba hangi tarz olursa olsun herkese meydan okudu ve karşısına dört dövüşçü çıktı. Bu dövüşçülerden en dayanıklısı, Mestre Bimba karşısında sadece 1 dakika 40 saniye durabildi. Bundan sonra, her yerde, hiç yenilmeyen kahraman olarak bilinmeye başladı.
Mestre Bimba müzik çalgılarında da oldukça iyiydi ve mükemmel bir Berimbau ustasıydı. Capoeira Regional'ın Toque'lerini (ritmlerini) kendisi yarattı.
Müzik dışında, M. Bimba'nın Condomble inançlarına saygı duyduğu ve inandığı da bilinirdi.
DİĞER MESTRELERDEN BAZILARI
Mestre Barrão
TÜRKİYE' DE CAPOEIRA'NIN BAŞLANGICI VE GELİŞİMİ
Türkiye' de 2001 öncesi Capoeira
2001 yılı öncesi yapılan tüm çalışmalar capoeira adına Türkiye' de başlayan ilk kıpırdanışlardır. 1995 ve sonrasında özel kanallarda sık sık vizyona giren "Marc Dacascos" un baş rollerini oynadığı "The Only Strong" filmi ile Capoeira' nın Türkiye' deki ilk serüveni başlamış oldu. Bu filmi izleyerek etkisinde kalan değişik illerdeki arkadaşlar filmin kopyasını bularak çalışmalara başlamışlar, daha sonra internetten indirdikleri görüntü ve envanterlerle Capoeria hakkında detaylı bilgi sahibi olmuşlardır.
Türkiye' de 2001 ve sonrası Capoeira
Başta Bursa ve Ankara olmak üzere çeşitli illerde oluşan bu gruplar zaman içersinde birbirleri ile kontak kurmuş ve kendi aralarında buluşmalar düzenleyerek hem kaynaşmışlar hem de bilgilerini paylaşma imkanı bulmuşlardır. Nihayetinde 2001 yılında Bilkent ve Hacettepe Üniversitelerinde eğitim gören iki arkadaşımız İrtibatta olduğu Portekiz Capoeira Federasyon başkanı, profesyonel bir capoeira eğitmeni olan NELSON ANDREDA BARROS' u diğer gruplarında katkıları ile Türkiye' ye getirtti. Bursa ve Ankara' da kaldığı yaklaşık 2 aylık bir zaman diliminde arkadaşlarımıza saldırı , savunma, teknik hareketler, müzik ve Capoeira Felsefesinin eğitimini verdi. Eğitim verdiği arkadaşlara eğitmenlik yetkisi vererek her birini sertifika ile ödüllendirdi. Bundan sonra Türkiye' de show ve gösteri sanatı olarak bilinen bir branşın yerine gerçek anlamda hocasıyla, düzenli eğitimiyle, kısacası her şeyi ile Capoeira eğitimi verilmeye başladı. (Bunun yanında 1993 Yılında Mestre Max sayesinde capoeira ile tanışan Ayhan (dragao) Topazio Türkiye temsilciliğini 2005 yılına kadar sürdürdü. 2006 yılında Alegria Combat olarak Adı değişen klüp merkezi Ankara' da olmak üzere çalışmalarına devam etmektedir)
Çalışmalar bu yönde hızla ilerlerken gruptan ve okullardan ayrılmalar oldu. Ayrılan öğrenciler ya kendi başlarına yeni bir okul açıyor yada yurt dışından irtibat kurdukları okulların temsilciliklerini alıyorlardı. Bu gün ülkemizde Capoiera adına çok çeşitlilik bulunmaktadır. Aşağıda vereceğimiz tabloda ülkemizde bulunan Capoeira grupların ve onlara ait temsili okulları vereceğiz.
14 Aralık 2003
Evet bu tarihi Capoeira adına araştırdığımızda Türkiye' de kurulan ve spor il müdürlükleri tarafından tanınan ilk resmi Capoeira Derneği' nin tarihidir. Dernek daha sonraki aylarda Dünya'nın en büyük gruplarından "AXE" Capoeira ile irtibata geçmiş ve eğitmenlerinden ikisini ülkemize getirterek onların temsilciliklerini almışlardır.
2004 Yılında Oficina Da Capoeira Türkiye temsilciliğinin alınması ardından hızla büyüyen gruba ilk olarak 2006 yılının hemen başında büyük katılımlar oldu. 2007 Yılında Düzenlenen Üçüncü uluslar arası Capoeira Festivali ile birlikte Grup Mestrelerinden Mestre Dende Aldığı bir kararla grubu Mestre Ray' a bırakarak yeni bir grup kurduğunu adının da Mundo Capoeira olduğunu açıkladı. Böylece Türkiye' de Oficina Dönemi Kapanmış, Mundo Capoeira daha da büyüyerek temsilciliğini pekiştirmiştir.
DUNYA'DA CAPOEIRA
Capoeiro, Brezilya'da yaşayan Afrikalılara ait bir halk dansı, spor ve sanat. Afrikalılar bu sanatı Afrika'dan mı getirdiler, baslangıcı nerededir, ilk capoeiristler kimlerdi? Kimse bunların cevabını tam bilmiyor. Capoeira'yı hiç bir Afrika etkisi olmayan bir Brezilya halk sanatı olarak düşünmek kuskusuz yanlış olur. Ancak Capoeira'nın Afrika'dan bu haliyle geldiğini iddia etmek de yanlış olacaktır.. Herseyden önce, Portekiz, Amerika ve Karaib adaları gibi tarihinde kölelik sistemi bulunan bir çok ülkede caz, blues veya limbo dansı gibi zencilerle ilgili ortak kültürel ögelerin görülmesine rağmen, Brezilya dışındaki hiç bir ülkede Capoeira'ya rastlanmıyor.
Afrika, Avrupa ve Yerli kültürleri, kendine özgün, çelişkili ve karmaşık bir tarihe sahip Brezilya'da birbirlerini oldukça etkilemişler. Diğer yandan, ülkenin çesitli bölge ve sosyal seviyelerinden herbiri kendi kültür özelliklerini bir dereceye kadar korumuş. 1888 yılında köleliğin kaldırılmasına kadar, yaklaşık dört milyon Afrikalı Brezilya'ya getirilmis. Bu insanlar Avrupa kültür ögeleri karşısında sindirilmeye zorlanırken, aynı zamanda onların olağanüstü etno-kültürel direnişleri de Brezilya kültürünü büyük ölçüde etkilemiş. Köleliğin rastlandığı tüm Amerika bölgeleri içinde sadece Brezilya'da Afro-Amerikan bir halk oluşmuş.
Bira Almeida bu gün Capoeira öğreten, mestre derecesinde bir sanatçı. Bu dereceye yükselebilmek için yaklaşık 25 yıl kadar ugraş vermek gerekiyor. Kendisi Dünya Capoeira Dernegi'nin kurulmasinda öncülük etmis, bu konuda kitaplar yazmış, kaset ve plak doldurmuş, film müzikleri yapmış, bir çok gösteride yer almış. San Fransisco'da açtıkları okullarında Capoeira öğretiyorlar; çesitli yerlerde düzenlenen seminerler ve gösterler aracılığıyla Capoeira'yı tüm dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. 1993 yılında onunla uçakta tesadüfen tanıştığımda, Almanya'da yapılacak 9. Capoeira Yaz Toplantı'sına katılmak üzere San Fransisco'dan Paris'e gidiyordu.
Bira Almeida, Capoeira ögretirken com-pe adını verdiği bir yöntem uyguluyormuş. Com-pe sözlük olarak "ayak ile" anlamını taşıyor. Sembolik olaraksa, bir kişinin daha fazla fiziksel güç ve sağlık, ruhsal denge, açık zihin ve bilge bir ruh için Capoeira aracılığı ile bilinçli bir şekilde aldığı yolu temsil ediyor.
Capoeira'nın baslangıcı, Brezilya'daki kölelik döneminin ilk 200 yılına rastlıyor. Yüzyıllar önce Atlantik'in öte yanındaki Angola'dan zenci köleler aracılığıyla Brezilya'ya getirilmiş. Şimdi Brezilya'nın kuzeyindeki zenci liman sehirlerinde yaygın olarak yapılan Capoeira baslangıçta ölümcül bir gösteriymiş. Bu yıllara ait dökümanlar ilk cumhuriyet hükümeti tarafindan yakılmış. 15 Aralık, 1890 tarihinde, o zamanın Maliye Bakanı Ruy Barbosa, ülke tarihinden kölelik izlerini silmek niyetiyle bu kararı imzalamış. Pek çoklarına göre bu kararın altında, köle sahiplerinin, kölelerin serbest brakılmasıyla ilgili tazminatları ödememesi için yapılmış ekonomik bir manevra yatıyor. Capoeira ile ilgili kayıtlara ilk defa bundan sonra geleni dönemde rastlanıyor.. Ancak bu dönemde Capoeira bir "sosyal hastalık" olarak kabul edilmiş ve Brezilya Ceza Yasası ile resmen yasaklanmış.
Brezilya'daki Afrika inançlarına göre, evrendeki tüm şeyleri hareket ettiren sihirli bir güç, Ache, bulunuyor. Doğanın her noktasında var olan bu güç özel ayinlerle aktarılabiliyor. Capoeiranın din ile doğrudan bir bağlantısı bulunmamasına ragmen, capoeiristlerin bu ya da başka bir şekilde Afro-Brezilya ayinleriyle bir ilişkileri bulunuyor. Capoeira da dolayısı ile Ache köklerle olan bir bağlantı ve her bir capoeirist tarafindan geliştirilmesi gereken özel enerji anlamını taşıyor. Baslangıçtan mestre olmaya giden yolda, öğrencilerin "karanlıkta oynamak", "suda oynamak" ve "ışıkta oynamak" olarak tanımlanan fiziksel evrelerden geçerek yeterince uzun bir mesafe katetmeleri gerekiyor. Zihin ve bedenlerini gerilim ve tekniklerden arındırmaları ve anlık hareketlere bir kapı açmaları, Capoeira oynamayı tüm kalpleriyle öğrenmeleri gerekiyor. Contra mestre, yani yardımcı usta, adı verilen bu aşamadan sonra capoeiristlerin ayakları yorulacak, acıyacak, fakat onların ruhları "kristal küre ile oynamak" üzere onlara yardım edecek. Onlar hareketlerin zamanlaması ve etkinliği üzerinde uzmanlaşacak ve kendilerini hayatın ritmine uyum göstermek üzere ayarlayabilecekler. Eğer fiziksel uç noktaların kesin sınırlarını keşfetmek üzere bu sanat üzerinde çalışmaya devam ederlerse, ve eğer yeni baslayanların karalıktaki yeni oyunlarına cevap vermek üzere onların davetlerini kabul etme cesaretleri varsa ve böyle alçak gönüllü olabilirlerse, o zaman belki onların bir mestre olmak için orixas tanrıları tarafindan bahşedilen "zihinde oynamak" mertebesine erişme şansları olabilir.
CAPOEIRA TARİHİ
Portekizliler, 16. yy'ın 30'lu yıllarında, şeker pancarı üretimi için çalıştıklarından birçok işçiye ihtiyaç duymuşlardı. Bu yüzden, kendi yerlileri olan "Tupi" kızılderililerini köleleştirmeye çalıştılar.
Kızılderililer işçi değil, avcı olduklarından, o kadar yoğun bir tempoya ayak uyduramıyorlardı, ama buna karşın yine de köleleştirildiler. Portekizliler, köle kullanımında uzman olmalarına rağmen, kısa bir süre içinde yüzbinlerce kızılderili çeşitli nedenlerle ölmüş ve bu nedenle kilise kızılderililerin köleleştirilmesini yasaklamıştır.
Açık kalan işçi boşluğu bir şekilde doldurulması gerekmiştir. Bu düşünceyle hareket eden Portekizliler, kısa bir süre sonra, 1538 yılından sonra Afrika'dan Brezilya'ya 2-3 ile 18 milyon arasında bir sayıda köle getirtmeyi başarmıştır. Kölelerin çoğu, çok kötü şartlar altında kuzeydoğu Brezilya'daki şeker pancarı üretim sahalarında çalıştırılımıştır. Bu dönemde, birçok köle kaçmaya çalışmış, kaçarken veya kaçtıktan sonra "Capitães do mato" (ormanın kaptanları) tarafından yakalanıp çok büyük cezalara çarptırılmışladır. Capitães de mato'ya yakalanmadan kaçabilen köleler (o dönemde sayıları pek fazla değildi) yaşamlarını tehlikeli ormanlarda sürdürmek üzere kurdukları "quilombos" adı taşıyan köylere (topluluk) yönelmişlerdir. Kısa bir zaman sonra, Brezilya'nın ormanlarında birçok quilombos kurulmuştur.
Bunların başlangıcı 16. yy'ın 90'lı yıllarında, Palmares'in ormanlarında (bugünkü Alagoas) görülmüş ve sayıları sürekli artmıştır. Buna rağmen, quilombos sayısı Portekiz askerlerine karşı koyabilecek ölçüde gelişmemiştir. Bu durum, 14 Şubat 1630 yılında Hollandalılar'ın üçbine yakın askerle Portekiz ordusuna saldırmasıyla değişmiş ve köleler ayaklanarak kaçma imkanı bulabilmişlerdir. Palmarino'lulara katılan çok sayıda köle, Palmarino'luların kendilerine olan güvenlerini arttırmıştır.
1635 yılında, quilombo'ların başına Gunga-Zumba (anlamı: büyük öncü) geçmiştir. Gunga-Zumba önderliği ele aldıktan sonra, Hollanda ve Portekiz askerleri birçok kez Palmarino'ya saldırı düzenlemiş, ama her seferinde başarısız olmuşlardır.1667'den 1670'e kadar Pernambuco'nun güneyi Palmarino'luların egemenliğinde kalmıştır. 1676'da Pernambuco'nun o dönemki generali olan Pedro de Almedia, acımasızlığı ile ünlenen komutan, Fernão Carrilho'yu Palmarino'yu yerlebir etmesi için görevlendirmiştir. 1667'de Palmarino'ya saldırılmış ve kuşatma sonucunda Gunga-Zumba'nın Amaro'da bulunduğu ortaya çıkmıştır.
Komutan Fernão C. Gunga-Zumba'yı ele geçirebilme amacıyla Amaro'ya saldırmış, ama ayağından ağır bir yara almasına rağmen Gunga-Zumba kaçmayı başarmıştır.
1678'de Porto Calvo'ya geri dönen komutan, büyük ölçüde asker kaybetmesine rağmen, Portekiz halkı tarafından bir şampiyon gibi karşılanmıştır. Generalin elinde 200'den fazla Palmarino esiri bulunmasından dolayı, Gunga-Zumba'yla bir antlaşmaya varmaya çalışmış ve savaşlardan yorgun düşen Gunga-Zumba antlaşmayı kabul etmiştir. Bunun ardından, Gunga-Zumba yanına birçok Palmarino'luyu alarak Serinhaém'den 32 kilometre uzaklıkta bulunan Lucaû'daki bir rezerveye yerleşmiştir. Herkes Palmarino'luların yenildiğini düşünürken, kısa bir süre sonra halk yeniden ayaklanmış ve yeni kral, öncekilerden daha acımasız ve kararlı olan Zumbi başa geçmiştir.
Capoeira Nedir?
Capoeira, RODA adı verilen insanlardan oluşan bir çember yada yuvarlak daire yada yarım daire içerisinde 2 kişi ile belli stillerde ve ritimlerde oynanan bir oyundur. Bu oyunun adı JOGO' dur.RODA çemberinin ve JOGO ( jogu ) oyununun belli töresel kuralları vardır. RODA, orkestra'yı da içinde barındırır.Oyun müzik eşliğinde,saldırı ve savunma kavramları temel alınarak oynanır.Bu oyunda rakipler birbirlerine ağırlıklı olarak zihinsel ve bunun yanında fiziksel üstünlük sağlamaya çalışır. Fakat saldırılar ve üstünlük kurma,yıkma anlamında deil aksine birliği ve uyumu sağlamak içindir.
Capoeira 2 temel stil halinde oynanan bir oyundur.ANGOLA ve REGIONAL.Her iki stildede kurallar,oyunun anlamı ve amacının bilinmesi ,uygulamaktan çok daha önemlidir.Capoeira'yı özel yapan şey budur
Capoeira ile ilgilenen bir kişi, öncelikle bu kültürün gerçek felsefesini ve kurallarını öğrenebilmek için kesinlikle bir hocadan eğitim almalıdır. Capoeira, amacı ,felsefesi,geleneksel kuralları,orkestrası,enstrüman, ritim ve şarkıları ,oyunu ile bir bütündür.Capoeira'da kurallar gelenekseldir ve çok önemlidir.